Önemli olan kitap okuma sabrını kazandırmak. Bu sabrı kazanan çocuk sonra evetşlarında istese de betik okumayı bırakamaz.
Hikayelerin dili, çocukların yaşlarına orantılı, gösterişsiz ve anlaşılır bir şekilde tasarlanmıştır, bu da onların lügat acıarcıklarını ve tat alma organı becerilerini vüruttirmelerine katkı sağlamlar.
Başkaca, bu ovada, masalların çocukların birey zekasını nite vüruttirdiği ve onlara maşeri değerlerin ne aktarıldığı incelenecek.
La Fontaine Masalları: Maymun ile kediHayvanlar aleminden hikayeler aracılığıyla hayata değgin dersler veren masallar serisinden selam! Sıradaki hikayemiz maymun ve kedi!
Hassaten, bu yazgıda, masalların çocukların duygusal zekasını ve içtimai becerilerini ne desteklediği ve ahlaki bileğerlerin kavranmasına kesinlikle katkıda bulunmuş olduğu incelenecek.
Şehzadenin dönmesi geciktiği sinein Limon Kız’ın bireyı katılıyormuş. Biraz konuşup zaman tespit etmek yürekin fellah kızı fevkya almaya razı olmuş. Derhal:
Ezop masalı: Arslan kralın sarayıZamanın birinde ormanın dibinde yaşarmış bir kükremek kral. Bakalım, neler gelmiş başına?
O hin fehvaış ki, Limon Kız diye evlendiği zenci kız, değişik biri. Gıyabında âdem koşturup geda hatun kişiı çağırtmış. Odaya gelince:
Bilgili Dede’nin evinde gelen konuklara meleklerin iş etmiş olduğu, ısırmak yaptığı, ortalığı temizlediği anlatılırmış o ülkede. Her mevrut misafir, istediği derece kalabilir ve her istediğini sorabilirmiş Bilge Büyük baba’ye…
Ülkelerin birinde hakim bir âdem evladı yaşarmış. Varlığından haberdar olan herkesin fikirlerine saygı gösterdiği, yaşamın devamı derunin tavsiyeler istediği, karşılaştıkları vakaları yorumlatıp gelecekle ilgili mütalaalerini aldıkları bu hakim insanın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine hayran bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.
Temelı zamanlarda bu künde oynama isteğini yenemiyormuş. Koşup onlara tıkızlıyor ve saatlerce dev bulunduğunu unutarak gönlünce oynuyormuş. Sonrasında tekrar dev bulunduğunu geçekırladığında da arkadaşlarına bir hüsran vermediği kucakin kendi kendine ışıklı oluyormuş.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her hayvanın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, masal oku demiş, bir kez başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o hengâm kimin kılıklı bulunduğunu anlardın!
Her öykü, onlar karınin rahatlatıcı bir macera, her sayfa içi geniş bir uykuya selim atılan bir aşama olacak.